Tokio Hotel - Humanoid Yaklaşırken ....
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Tokio Hotel - Humanoid Yaklaşırken ....
tarafından Ecem_Kaulitz Cuma Eyl. 11, 2009 9:58 pm
Tokio Hotel, Fransa’dan Ozap’la yaklaşan albüm Humanoid hakkında görüştü.
- Bu ziyaretten önce kaç kez Fransa’ya geldiniz?
Bill: Uh… En az yirmi kez.
- Ve kaç Fransız sanatçıyı biliyorsunuz?
Georg: İsim şart mı? (Güler)
- Belki bir ya da iki tane…
Georg: Pekâlâ … Gérard Depardieu … Carla Bruni … Justice!
- Tamam … 3 oldu! Bildiğiniz gibi, Carla Bruni şu an aranan isimlerden biri, onunla düet yapmayı düşündünüz mü?
Bill: Dürüst olmak gerekirse … biz onun müziğini duymadık! Biz onun şarkı söylediğini sadece dün öğrendik!
- Kaç Fransız hayranınız adınızı bağırdı?
Georg: Çok fazladır!
Tom: Fransa’da kaç kişi yaşıyor? (Güler)
- Yaklaşık 60 milyon …
Georg: Evet, en az 60 milyon! (Güler) – (Bağıran Fransız hayran sayısından bahsediyor)
Tom: Hayır, dürüst olmak gerekirse, o kadar olduğundan şüpheliyim.
- Birkaç yıl oldu, hayranların milyonlarcasının sizi gördüğünde çığlık attığı düşünülürse – bazen bu tepkilerin biraz histerik olduğunu düşünüyor musunuz?
Tom: Şimdiye kadar, hiç. (düşünmedim anlamında)
Bill: Hepsi (histerik) değil, aksine tam tersini düşünüyorum!
Tom: Zaman zaman insanların durmadan çığlık atmasından rahatsız olduğumuz söylentileri çıkıyor. Fakat bence bu çığlıklar bir grup için ne kadar da iyi ve bizim için asla çok fazla (histerik) değil.
- Bu yeni albümde kaç şarkı kaydettiniz?
Bill: Albümün normal sürümünde 12 tane şarkı var ve toplayıcı versiyonunda 16, ama çok fazla, çok daha fazla olmuştur!
- Ve bu şarkılar nasıl önceki albümlerin temsili evrimi oldu?
Bill: Aslında bu evrimi açıklamak gerçekten zor … Bizim için normal bir evrimdi, planlanmış bir şey değildi. Kimse “Şu anda, bazı şeyleri değiştireceğiz.” demedi. İlk önce hangisini yazmak istediğimizi cevapladık (kendimize karşı), böylece enstrümanlarla birçok şey denedik ve yeni albüm böyle doğmuş oldu.
- Şarkıları İngilizce’ye çevirme süreci nasıl bir süreçti?
Bill: Yeni albümde 4 prodüktörle birlikte çalıştık. Çünkü onlardan biri yeterince iyi İngilizce konuşabilir, bizimse bu konuda hâlâ biraz yardıma ihtiyacımız var. Onlar (prodüktörler), şüphesiz İngilizce’yi akıcı bir biçimde konuşuyor.
Tom: Ve bizim için İngilizce yazmak, konuşmaktan daha kolay – örneğin bir röportajda (güler)
- Yeni single’ınız “Automatic” için klip maliyetinin ne kadar olduğunu biliyor musunuz?
Tom: Evet. (güler) Her birimiz bunun için para ödedik.
- Kliplerinizi siz ödüyorsunuz?
Bill: Evet. Yatırımımızı kendimiz yapıyoruz. Plak şirketlerinin neredeyse hiç parası olmaz ve eğer gerçekten güzel bir klip yapmak istiyorsanız, bence yatırım gereklidir.
Tom: Bence maliyeti çok, biz çalıştıktan sonraki 6 ay için tek kuruş alamayacağız. (6 aydan sonra alıcaz anlamında)
Bill: Bence, bu klibin geliriyle kolaylıkla 2 güzel Ferrari satın alınabilir.
« Biz paparazzilerden nefret ediyoruz. »
- Tam olarak, az kazancın nedenlerinden biri yasadışı indirme. Siz genç fanlara sahipsiniz ve bunların belirli sayısı muhtemelen korsan. Nasıl bir tepki veriyorsunuz?
Bill: Umarım onlar işimizi çalmazlar! (Yasadışı indirme anlamında)
Tom: Neyse, hiç kimse yasadışı indirmeden kurtulamaz. Bu konu tamamen dünya müziğinin endişesi ve ben sanatçılar buna duyarsız değil diye düşünüyorum. Öte yandan, bence bizim fanlarımız gerçek (orijinal) CD’lere sahip olmayı seviyor ve ne zaman bizi bulsalar bizim CD’mizi aldıklarını bize gösteriyorlar.
- Yalnız olup olmadığınız kaç kez soruldu?
Tom: Toplam? O kadar sık ki…
Bill: Eğer biz bu konu hakkında bir şey söyleseydik, haber olurdu.
Gustav: Bu gibi sorular bize birçok defa geliyor.
Georg: En az 5 basamaklı sayı, bence! (Sorunun sorulma sayısından bahsediyor)
- Basın size özel hayatınız hakkında soru sorduğunda tüm bu sorulardan dolayı baskı hissediyor musunuz?
Bill: Evet! Paparazzilerden nefret ediyorum! Eğer biz istediğimiz gibi takılırsak, onlar her zaman bizi bulabilir. Bu kabul edilebilir bir şey değil, kaba bir alışkanlık, gerçekten.
« Bir kişi genç kızları neden ciddiye almasın ki? »
- Toplamda kaç kişi konserlerinize katıldı?
Tom: Paris’te Eyfel Kulesi’nin altındaki konseri de sayıyor musun?
- Hayır, orada başka birçok sanatçı vardı!
Gustav: Turlarda konser başına 10 000.
Tom: Yani diğer konserler dahil tur başına 400 000.
Bill: 3 turumuz vardı, bu yüzden toplam olarak sayılmalı … 1,5 milyon vardır.
- Ve bu 1,5 milyon dinleyici arasında kaç tane kız vardı?
Tom: %60 - %70 arası.
- Dinleyicilerinizin geneli çok genç ve kız, bu ciddi bir müzisyen gibi algılanmanızı engelliyor mu?
Bill: Ama bir kişi genç kızları neden ciddiye almasın ki?
- Bu sık sık söylenir, iyi ya da kötü, genç kızlar yeni trendlere elverişlidir.
(TH konserlerinde çoğunluk kız ve adam kızların yeni trendlere eğilimli olmasının, TH’in ciddi bir grup olarak algılanmasını engelleyip engellemediği hakkında konuşuyor. “Yani bu sizi geçici bir grup olarak göstermez mi?” falan anlamlarında.)
Tom: Hayranlarımızın çok sadık olduğunu söylemeliyim. Ama eğer trendler hakkında konuşursak, bilmiyorum (fikrim yok). Ve bence bunu genellememeliyiz. Onlar boy band’ler için ölmeyi bile düşünüyorlar ve yaşları 10-15 arasında değişenler (kızlar) biraz daha az sadık olabiliyor.
- Kaç albüm sattınız?
Bill: 5 milyon medya, ama bu rakamdan kaçının CD olduğunu bilmiyorum.
- Bazı sanatçılar bu rakamları ezbere biliyor: satış sayısı, pozisyon çizelgeleri… Bu gibi şeyler sizi ilgilendirmiyor mu?
Tom: Hayır, gerçekten bu gibi şeyler bizi ilgilendirmiyor.
- Yani ben size yeni albümde kaç CD satmayı umut ettiğinizi sorsam, söyler misiniz?
Tom: 100 milyon... (Güler)
« Biz konserleri domuz gribi nedeniyle iptal etmeyiz! »
- Rakamlarla ilgisi olmayan son bir soru … Domuz gribinden korkuyor musunuz?
Tom: (Güler) Georg bizi her gün korkutuyor.
Gustav: Şimdi, domuz gribinden Georg’dan daha fazla korkuyorum! (Güler)
Bill: Georg aşı olmadığını söylüyor çünkü domuz gribi aşısı henüz test edilmedi. Aşı sadece bir grup doktorun elinde var.
- Büyük bir Fransız sanatçı olan Johnny Hallyday’i bilirsiniz, son konseri domuz gribi nedeniyle iptal oldu.
Tom: Evet, onu tanıyoruz. Star Academy’de bizimle birlikteydi.
- Onun durumunun sizin de başınıza gelmesinden korkuyor ve bu gibi bazı durumlarda konseri iptal etmeyi düşünüyor musunuz?
Bill: Konser iptal etmek? Hayır! Biz her gün planlama yapıyoruz, her gün fanlarla birlikteyiz, bu yüzden bir konseri iptal edeceğimizi sanmıyorum … Bu korunması zor bir durum, eğer biri hasta olacaksa bu kaçınılmazdır.
Georg: Evet ama konser alanı büyük bir yer, hastalık bulaşma ihtimali yüksek. Yani fanlar için çok tehlikeli.
Tom: Çok iyi bir nokta, Georg. (İyi bir noktaya değindin anlamında)
- Bu ziyaretten önce kaç kez Fransa’ya geldiniz?
Bill: Uh… En az yirmi kez.
- Ve kaç Fransız sanatçıyı biliyorsunuz?
Georg: İsim şart mı? (Güler)
- Belki bir ya da iki tane…
Georg: Pekâlâ … Gérard Depardieu … Carla Bruni … Justice!
- Tamam … 3 oldu! Bildiğiniz gibi, Carla Bruni şu an aranan isimlerden biri, onunla düet yapmayı düşündünüz mü?
Bill: Dürüst olmak gerekirse … biz onun müziğini duymadık! Biz onun şarkı söylediğini sadece dün öğrendik!
- Kaç Fransız hayranınız adınızı bağırdı?
Georg: Çok fazladır!
Tom: Fransa’da kaç kişi yaşıyor? (Güler)
- Yaklaşık 60 milyon …
Georg: Evet, en az 60 milyon! (Güler) – (Bağıran Fransız hayran sayısından bahsediyor)
Tom: Hayır, dürüst olmak gerekirse, o kadar olduğundan şüpheliyim.
- Birkaç yıl oldu, hayranların milyonlarcasının sizi gördüğünde çığlık attığı düşünülürse – bazen bu tepkilerin biraz histerik olduğunu düşünüyor musunuz?
Tom: Şimdiye kadar, hiç. (düşünmedim anlamında)
Bill: Hepsi (histerik) değil, aksine tam tersini düşünüyorum!
Tom: Zaman zaman insanların durmadan çığlık atmasından rahatsız olduğumuz söylentileri çıkıyor. Fakat bence bu çığlıklar bir grup için ne kadar da iyi ve bizim için asla çok fazla (histerik) değil.
- Bu yeni albümde kaç şarkı kaydettiniz?
Bill: Albümün normal sürümünde 12 tane şarkı var ve toplayıcı versiyonunda 16, ama çok fazla, çok daha fazla olmuştur!
- Ve bu şarkılar nasıl önceki albümlerin temsili evrimi oldu?
Bill: Aslında bu evrimi açıklamak gerçekten zor … Bizim için normal bir evrimdi, planlanmış bir şey değildi. Kimse “Şu anda, bazı şeyleri değiştireceğiz.” demedi. İlk önce hangisini yazmak istediğimizi cevapladık (kendimize karşı), böylece enstrümanlarla birçok şey denedik ve yeni albüm böyle doğmuş oldu.
- Şarkıları İngilizce’ye çevirme süreci nasıl bir süreçti?
Bill: Yeni albümde 4 prodüktörle birlikte çalıştık. Çünkü onlardan biri yeterince iyi İngilizce konuşabilir, bizimse bu konuda hâlâ biraz yardıma ihtiyacımız var. Onlar (prodüktörler), şüphesiz İngilizce’yi akıcı bir biçimde konuşuyor.
Tom: Ve bizim için İngilizce yazmak, konuşmaktan daha kolay – örneğin bir röportajda (güler)
- Yeni single’ınız “Automatic” için klip maliyetinin ne kadar olduğunu biliyor musunuz?
Tom: Evet. (güler) Her birimiz bunun için para ödedik.
- Kliplerinizi siz ödüyorsunuz?
Bill: Evet. Yatırımımızı kendimiz yapıyoruz. Plak şirketlerinin neredeyse hiç parası olmaz ve eğer gerçekten güzel bir klip yapmak istiyorsanız, bence yatırım gereklidir.
Tom: Bence maliyeti çok, biz çalıştıktan sonraki 6 ay için tek kuruş alamayacağız. (6 aydan sonra alıcaz anlamında)
Bill: Bence, bu klibin geliriyle kolaylıkla 2 güzel Ferrari satın alınabilir.
« Biz paparazzilerden nefret ediyoruz. »
- Tam olarak, az kazancın nedenlerinden biri yasadışı indirme. Siz genç fanlara sahipsiniz ve bunların belirli sayısı muhtemelen korsan. Nasıl bir tepki veriyorsunuz?
Bill: Umarım onlar işimizi çalmazlar! (Yasadışı indirme anlamında)
Tom: Neyse, hiç kimse yasadışı indirmeden kurtulamaz. Bu konu tamamen dünya müziğinin endişesi ve ben sanatçılar buna duyarsız değil diye düşünüyorum. Öte yandan, bence bizim fanlarımız gerçek (orijinal) CD’lere sahip olmayı seviyor ve ne zaman bizi bulsalar bizim CD’mizi aldıklarını bize gösteriyorlar.
- Yalnız olup olmadığınız kaç kez soruldu?
Tom: Toplam? O kadar sık ki…
Bill: Eğer biz bu konu hakkında bir şey söyleseydik, haber olurdu.
Gustav: Bu gibi sorular bize birçok defa geliyor.
Georg: En az 5 basamaklı sayı, bence! (Sorunun sorulma sayısından bahsediyor)
- Basın size özel hayatınız hakkında soru sorduğunda tüm bu sorulardan dolayı baskı hissediyor musunuz?
Bill: Evet! Paparazzilerden nefret ediyorum! Eğer biz istediğimiz gibi takılırsak, onlar her zaman bizi bulabilir. Bu kabul edilebilir bir şey değil, kaba bir alışkanlık, gerçekten.
« Bir kişi genç kızları neden ciddiye almasın ki? »
- Toplamda kaç kişi konserlerinize katıldı?
Tom: Paris’te Eyfel Kulesi’nin altındaki konseri de sayıyor musun?
- Hayır, orada başka birçok sanatçı vardı!
Gustav: Turlarda konser başına 10 000.
Tom: Yani diğer konserler dahil tur başına 400 000.
Bill: 3 turumuz vardı, bu yüzden toplam olarak sayılmalı … 1,5 milyon vardır.
- Ve bu 1,5 milyon dinleyici arasında kaç tane kız vardı?
Tom: %60 - %70 arası.
- Dinleyicilerinizin geneli çok genç ve kız, bu ciddi bir müzisyen gibi algılanmanızı engelliyor mu?
Bill: Ama bir kişi genç kızları neden ciddiye almasın ki?
- Bu sık sık söylenir, iyi ya da kötü, genç kızlar yeni trendlere elverişlidir.
(TH konserlerinde çoğunluk kız ve adam kızların yeni trendlere eğilimli olmasının, TH’in ciddi bir grup olarak algılanmasını engelleyip engellemediği hakkında konuşuyor. “Yani bu sizi geçici bir grup olarak göstermez mi?” falan anlamlarında.)
Tom: Hayranlarımızın çok sadık olduğunu söylemeliyim. Ama eğer trendler hakkında konuşursak, bilmiyorum (fikrim yok). Ve bence bunu genellememeliyiz. Onlar boy band’ler için ölmeyi bile düşünüyorlar ve yaşları 10-15 arasında değişenler (kızlar) biraz daha az sadık olabiliyor.
- Kaç albüm sattınız?
Bill: 5 milyon medya, ama bu rakamdan kaçının CD olduğunu bilmiyorum.
- Bazı sanatçılar bu rakamları ezbere biliyor: satış sayısı, pozisyon çizelgeleri… Bu gibi şeyler sizi ilgilendirmiyor mu?
Tom: Hayır, gerçekten bu gibi şeyler bizi ilgilendirmiyor.
- Yani ben size yeni albümde kaç CD satmayı umut ettiğinizi sorsam, söyler misiniz?
Tom: 100 milyon... (Güler)
« Biz konserleri domuz gribi nedeniyle iptal etmeyiz! »
- Rakamlarla ilgisi olmayan son bir soru … Domuz gribinden korkuyor musunuz?
Tom: (Güler) Georg bizi her gün korkutuyor.
Gustav: Şimdi, domuz gribinden Georg’dan daha fazla korkuyorum! (Güler)
Bill: Georg aşı olmadığını söylüyor çünkü domuz gribi aşısı henüz test edilmedi. Aşı sadece bir grup doktorun elinde var.
- Büyük bir Fransız sanatçı olan Johnny Hallyday’i bilirsiniz, son konseri domuz gribi nedeniyle iptal oldu.
Tom: Evet, onu tanıyoruz. Star Academy’de bizimle birlikteydi.
- Onun durumunun sizin de başınıza gelmesinden korkuyor ve bu gibi bazı durumlarda konseri iptal etmeyi düşünüyor musunuz?
Bill: Konser iptal etmek? Hayır! Biz her gün planlama yapıyoruz, her gün fanlarla birlikteyiz, bu yüzden bir konseri iptal edeceğimizi sanmıyorum … Bu korunması zor bir durum, eğer biri hasta olacaksa bu kaçınılmazdır.
Georg: Evet ama konser alanı büyük bir yer, hastalık bulaşma ihtimali yüksek. Yani fanlar için çok tehlikeli.
Tom: Çok iyi bir nokta, Georg. (İyi bir noktaya değindin anlamında)
Ecem_Kaulitz- Admin
- Mesaj Sayısı : 577 Doğum tarihi : 15/07/95
Kayıt tarihi : 17/07/09
Yaş : 28
Nerden : Sakarya
Lakap : KleoPatra...
Geri: Tokio Hotel - Humanoid Yaklaşırken ....
tarafından ●«| ¢є¢α |»● C.tesi Eyl. 12, 2009 11:42 am
Ayy payLaşım için sağoL cnm abLam xD xD
●«| ¢є¢α |»●- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 256 Doğum tarihi : 04/01/95
Kayıt tarihi : 18/07/09
Yaş : 29
Nerden : Sakarya !
İş/Hobiler : Çook . .
Lakap : Céca
Geri: Tokio Hotel - Humanoid Yaklaşırken ....
tarafından Ecem_Kaulitz C.tesi Eyl. 12, 2009 11:47 am
Bişey değiL canım 
Ecem_Kaulitz- Admin
- Mesaj Sayısı : 577 Doğum tarihi : 15/07/95
Kayıt tarihi : 17/07/09
Yaş : 28
Nerden : Sakarya
Lakap : KleoPatra...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz